PROF. DR. ÖKTEN ‘KEŞİF’ KAVRAMINI ELE ALDI
Esenler Belediyesi’nin dijital yayın kanalı Şehir Ekranı TV’de yayınlanan “Sadettin Ökten ile İnsanın Serüveni” programında bu hafta, insanın akıl ötesi dünyası ve ‘keşif’ kavramı ele alındı.
Prof. Dr. Ökten, “İnsanı insan yapan, aklın ötesine geçebilen yönüdür. Sezgi, ilham ve tecelli olmasaydı, keşif olmazdı” dedi.
Esenler Belediyesi’nin sevilerek takip edilen yayın organı Şehir Ekranı TV’de Buhurizade Mustafa Itri Kültür Sanat Sezonuna özel olarak ekranlara gelen “Sadettin Ökten ile İnsan Serüveni” programında bu kez insanın akıl ötesi dünyası ve ‘keşif’ kavramı ele alındı. Dr. Hasan Taşçı’nın sunumuyla ekranlara gelen programda, keşfin sadece bilimsel bir süreç olmadığına değinilerek manevi keşif tüm yönleriyle konuşuldu.
SEZGİYLE KEŞİF MÜMKÜN OLABİLİR
Programda konuşan Prof. Dr. Sadettin Ökten, keşfi mümkün kılan temel unsurun “tanımlanabilirlik” olduğunu söyleyerek “Bir şeyin keşif olabilmesi için tanımlanabilir hale gelmesi gerekir. Tanımlanamayan bilgi, bilinmez olarak kalır. Keşif sadece akılla değil sezgiyle de mümkün olabilir. Bilim dünyasında da açıklanamayan sezgisel sıçramalar vardır. Newton’un elma ağacından ilhamla yer çekimini keşfetmesi ya da Kepler’in gözlemleri sentezlemesi, sırf gözlemle açıklanamaz. Orada sezgiye dayalı bir kıvılcım vardır. Ben buna Rahman isminin bir tecellisi diyorum” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ökten, manevi keşfin sınırlarına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Manevi alanın da kendine özgü kuralları vardır. Rasyonel dünyada ders çalışırsınız, karşılığını alırsınız. Ama manevi keşifte çalışırsınız, sabredersiniz ama netice alacağınız kesin değildir. Manevi keşif; sabır, sükûnet ve beklenti gerektiren bir süreçtir. Kesbî ilimlerde alışveriş vardır. Çalışır, alırsınız. Ama burada öyle bir garanti yoktur.”
AKLIN ÖTESİ İÇİN BİR YOL HARİTASI VAR
Dr. Hasan Taşçı ise aklın ötesinde var olan âleme dikkat çekerek “Bu âleme bir yolculuk başladığında başka kurallar devreye girer. Bu alemde bir sınır var. İlahi kurallarla sınırlı bu yolculukta, gelişigüzel hareket edemezsiniz. Mesnevilerde, Risaletü’t-Tayr gibi eserlerde bu yolculuk sistematize edilmiştir. Her vadi, kendi yöntemiyle aşılır. Yani bu keşifte de bir yol haritası vardır” şeklinde konuştu.