GüncelKültür Sanat

GAZETECİLER SOSYAL MEDYANIN AİLE ÜZERİNE ETKİSİNİ ANLATTI

Türkiye ve dünya gündemini yakından ilgilendiren konuların alanında uzman isimler tarafından ele alındığı “Gündeme Dair Düşünceler” programında bu kez medyanın ve sosyal medyanın aileye etkisi konuşuldu.

Programın moderatörlüğünü haber sunucusu Başak Şengül üstlenirken, gazeteciler Buket Aydın ve Merve Şebnem Oruç konuyla ilgili görüşlerini paylaştı.

Esenler Belediyesi Basın ve Yayın Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Gündeme Dair Düşünceler” programı, gelişen teknolojiyle birlikte kullanımı gün geçtikçe artan sosyal medya ve geleneksel medya araçlarının aile üzerindeki etkisini ele aldı. Esenler Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programda Başak Şengül, Buket ve Merve Şebnem Oruç konuya ilişkin tespitlerini dile getirdi. Programa, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Programın sonunda gazeteciler, dinleyicilerin sorularını yanıtladı.

ESAS MESELE NELERİ TALEP ETTİĞİMİZ

Programda konuşan Buket Aydın, “Sosyal medya artık hayatımızın olmazsa olmazlarından. Özellikle yeni kuşak bu telefon ve tabletlerle gözünü açtı. Ne yazık ki bir filtreleme de söz konusu değil. Normal yaşantımızda kabul edemeyeceğiz şeyleri dizilerde izliyoruz. Biz bunları talep ederken, bunları izlerken gençlerin sosyal medyada ‘Neden böyle yapıyorsun?’ diye eleştirmek de garip oluyor. Televizyonlara da ‘Neden bunları yayınlıyorsunuz?’ demek garip. Çünkü TV’ler bu dizilere çok ciddi paralar harcıyor. O dizilerin kâr elde etmesi için reklam alması lazım. Reklam alması için izlenmesi lazım. Biz bunları talep edersek onlar da bunu yayınlar. ‘Biz belgesel mi talep ettik?’ Biz neyi talep ettiğimize bakmalıyız. Bence sorunun esas meselesi bu” dedi.

SOSYAL MEDYA ARTIK 5. KUVVET

Gazeteci Merve Şebnem Oruç ise şunları söyledi:

“Medya 4. kuvvet midir, değil midir tartışmaları yapılırken ona bir de 5. kuvvet eklendi: O da sosyal medya. Sosyal medyayı kuvvet haline getiren odaklar influencerler. Bir anda güç sahibi oldular, milyonlarca beğeni alabiliyorlar. Buradan gelir elde ediyorlar. Toplumsal baskı oluşturabiliyorlar. Bu popülaritenin getirdiği çeşitli çıkarları kullanabiliyorlar. Bunun sınırı yok. Medyada işe girebilmek için belli koşullar gereklidir. Tecrübenize, diplomanıza bakılır fakat sosyal medyada öyle değil. Cep telefonu ve internetinizin olması yeterli. Çocuklar açısından tehlikenin hala farkında değiliz.  Mattia Ahmet Minguzzi konusu belki endişelerimizi biraz daha öne çıkarıyor. Ailesine sosyal medya üzerinden yapılan tehditler, o işin bir noktada sosyal medya üzerinde organize edildiğini gösteriyor. 10 yıl, 100 yıl sonrasını hayal eden adamlar, adım adım buralara geldiler. Çocuklar ve bizler için keyifli hale getirdiler buraları. Keyifli olan her zaman caziptir. Keyifli hale getirdiğimiz şeyleri çocuklara öğretmek durumundayız. Ben bunun sınırsız olduğunu düşünüyorum ama devlet aklı da fütüristler gibi ‘10 yıl sonra, 100 yıl sonra nasıl bir Türkiye olmalı?’ diye düşünerek hareket etmeli.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir